Gazipaşa Dinginliğinde Selin ile Keşif Dolu Bir Yaz

Gazipaşa, Antalya’nın az bilinen ama bir o kadar büyüleyici köşelerinden biri. Kalabalıktan uzak, doğanın ve tarihin iç içe geçtiği bu ilçe, her zaman merak ettiğim bir yerdi. Geçen yaz, Gazipaşa’da tanıştığım Selin ile geçirdiğim tatil, bu sessiz ilçeyi benim için bir keşif yolculuğuna dönüştürdü. Selin, Gazipaşa’nın ruhunu avucunun içi gibi bilen, neşeli ve meraklı bir ruhtu. Onunla geçirdiğim günler, Gazipaşa’nın hem dinginliğini hem de gizli hazinelerini ortaya çıkardı.

Selin ile İlk Temas

Gazipaşa’ya vardığımda, küçük ama sevimli bir pansiyona yerleştim. Selin ile tanışmam, pansiyonun bahçesinde oldu. O, bir ağacın gölgesinde oturmuş, elinde bir harita ve kalemle bir şeyler planlıyordu. “Gazipaşa’da ne arıyorsun?” diye sordu gülümseyerek. “Huzur,” dedim, o da “O zaman doğru yerdesin, ama ben sana fazlasını göstereyim,” diye cevap verdi. Selin’in enerjisi, daha ilk dakikadan beni içine çekti ve onunla Gazipaşa’yı keşfetmeye karar verdim.

Bakir Plajlar ve Selin’in Neşesi

İlk gün, Selin beni Gazipaşa’nın bakir plajlarından birine götürdü. Koru Plajı, çam ağaçlarının denize kadar uzandığı, neredeyse el değmemiş bir yerdi. Selin, “Burası Gazipaşa’nın huzur plajı,” dedi ve çantasından çıkardığı bir şnorkeli bana uzattı. Denizde yüzerken, suyun altındaki renkli balıkları izledik. Selin, bir ara suyun içinden bir deniz yıldızı bulup bana gösterdi ve “Bunlar Gazipaşa’nın sessiz sakinleri,” diye espri yaptı. Kumsalda otururken, Selin’in Gazipaşa’ya ilk geldiğinde bu plajda saatlerce uyuduğunu anlattığı hikayesi, beni gülümsetti. Onun neşesi, Gazipaşa’nın sakin tatil ruhuna harika bir renk katıyordu.

Tarihi Hazineler ve Selin’in Bilgisi

İkinci gün, Selin beni Gazipaşa’nın tarihi hazinelerine götürdü. İlk durak, Yalan Dünya Mağarası’ydı. Bu doğal mağara, sarkıtları ve serin havasıyla beni etkiledi. Selin, “Burası eskiden korsanların saklanma yeriymiş,” dedi ve mağaranın içindeki gizemli atmosferi anlattı. Daha sonra, Lamos Antik Kenti’ne gittik. Toroslar’ın eteğinde yer alan bu yer, taş evleri ve eski yollarıyla adeta bir zaman kapsülü gibiydi. Selin, buranın tarihine o kadar hakimdi ki, her taş parçasının hikayesini biliyordu. “Gazipaşa, tarihle nefes alır,” dedi ve bana bir Roma sikkesinin nasıl bulunduğunu anlattı. Onun bilgisi, Gazipaşa’nın geçmişine olan ilgimi daha da artırdı.

Şık Konaklama ve Selin ile Bir Akşam

Üçüncü gün, Selin beni Gazipaşa’nın sade ama şık konaklama seçeneklerinden birine götürdü. Küçük bir butik otel, denize birkaç adım mesafede, ahşap dekorasyonuyla dikkat çekiyordu. Otelin restoranında akşam yemeği yedik; menüde taze keçi peyniri, zeytinyağlı enginar ve ızgara levrek vardı. Selin, “Gazipaşa’da lüks, abartıya kaçmadan yaşanır,” dedi ve yerel bir tatlı olan kabak tatlısını önerdi. Yemekten sonra, otelin balkonunda oturup yıldızları izledik. Selin, Gazipaşa’nın yaz macerasının bu tür sade ama özel anlarla dolu olduğunu söyledi. Onunla geçirdiğim bu akşam, Gazipaşa’nın şık konaklama tarzını tam anlamıyla hissettirdi.

Doğa Kaçamağı ve Selin’in Macera Tutkusu

Dördüncü gün, Selin’in macera tutkusu ortaya çıktı. Sabah erkenden kalkıp, Gazipaşa’nın çevresindeki Dim Çayı’na doğru bir yolculuğa çıktık. Selin, “Burası serinlik ve doğa demek,” diyerek beni nehrin kenarındaki bir alana götürdü. Çayın buz gibi suyunda ayaklarımızı ıslattık ve Selin’in getirdiği küçük bir mangalda balık pişirdik. Daha sonra, Gazipaşa’nın ormanlık bir yolunda yürüyüş yaptık. Selin, yol boyunca karşılaştığımız kelebekleri ve çiçekleri gösterip, “Gazipaşa’nın doğası bir rehber gibi,” dedi. Bir ara, küçük bir şelale bulduk ve altında serinledik. Selin’in doğayla bu kadar uyumlu olması, Gazipaşa’yı keşfetmeyi daha da keyifli hale getirdi.

Selin ile Gazipaşa’nın Son Günü

Tatilimin son gününde, Selin ile Gazipaşa’nın pazarına gittik. Yerel halkın sattığı taze meyveler, zeytinler ve el yapımı hediyelikler arasında dolaştık. Selin, bana bir torba portakal aldı ve “Gazipaşa’nın tadını yanında götür,” dedi. Daha sonra, sahildeki bir çay bahçesinde oturup denize karşı çay içtik. Selin, “Gazipaşa, sana ne verdi?” diye sordu. “Sessizlik ve seni,” dedim gülerek. Vedalaşırken, Selin bana küçük bir not yazdı: “Gazipaşa hep burada, bir gün yine gel.” O not, tatilimin en güzel hatırası oldu.

Gazipaşa ve Selin’in Eşsiz Dokunuşu

Selin ile geçirdiğim bu uzun tatil, Gazipaşa’yı benim için eşsiz bir yer haline getirdi. Onun neşesi, bilgisi ve macera tutkusu, Gazipaşa’nın bakir plajlarını, tarihi hazinelerini ve doğal güzelliklerini bir araya topladı. Gazipaşa, Selin gibi biriyle tanışınca, sakin ama büyüleyici bir yaz macerasına dönüştü. Eğer bir gün Gazipaşa’ya giderseniz, belki siz de bir “Selin” bulursunuz. Onun gibi biri, bu dingin ilçeyi bir tatil anısına çevirebilir.